proKLIMA®, konforlu ve sağlıklı bir oda iklimi için geliştirilmiş bir kaynak havalandırma sistemidir. Sağlıklı ısıtma-soğutma ve havalandırma ile konforlu yaşam alanları oluşturuyoruz. Bir binanın ısıtma, soğutma ve havalandırma ihtiyacını karşılamak için olabilecek en etkili çözüm ve mükemmel bir sistemdir.
Sistem için gerekli montaj derinliği çok azdır. Bütün sistem bileşenleri şapın altında kalacak şekilde uygulanmasına rağmen , geniş yüzeyli ısı eşanjörü sayesinde  , sistem çok düşük giriş sıcaklıkları ile çok verimli çalışabilmekte ve bir odanın ısıtma ve soğutma ihtiyacını rahatlıkla karşılayabilmektedir.
Sistem için gerekli ve yeterli toplam zemin yüksekliği 13,5cm'dir.
Zemine  entegre proKLIMA® sistemi sayesinde hiçbir sistem bileşeni açıkta görünmüyor. Neredeyse tüm sistem bileşenleri (Patentli özel eşanjör modüller , borular , bağlantı elemanları ve havalandırma kanalları) zeminde şapın altında kalıyor. Çok düşük giriş sıcaklıklarına ihtiyaç duyan sistem bu özelliği sayesinde  , ısı pompaları, düşük sıcaklıklı kazanlar veya soğutucular gibi kaynakların yüksek verimli ve çok tasarruflu kullanılmasını sağlar.
 

Isınan havanın yükseldiğini biliyoruz. Bu temel fizik kuralıdır. Peki , neden hala ve ısrarla yukarıdan soğutmaya çalışıyoruz ki?
Yükselen sıcak hava ile üretilen soğuk havayı neden çarpıştırıyoruz?


Tabandaki borulardan akan soğuk suyun sıcaklığının ışınımla zeminde oluşturduğu soğuk hava tabakası ve ilave olarak yine zeminde yer alan sistem bileşenlerine entegre hava menfezlerinden ortama üflenen soğuk hava , kendi termodinamiği ile insanın vücut sıcaklığı (adeta bir fan gibi çalışır) ve ortamdaki diğer nesnelerin sıcaklığının oluşturduğu termodinamik akım ile yukarı doğu emilir / doğal olarak yükselir. Soğuk havanın bu yukarı doğru doğal akışı esnasında insan vücudu ve nesneler ile teması sırasında , doğal bir ısı transferi ve konforlu bir serinleme gerçekleşir. Rahatsız edici hava akımları ve cereyan oluşmaz. Bu şekilde yavaşça ve doğal termodinamik yoldan seyreden akış sayesinde insanın yaşam alanı olan bölgede sürekli olarak homojen , konforlu ve keyifli  bir ortam havası meydana gelir. Bu şekilde rahatsız edici , üşütme ve hastalığa neden olabilecek hava akımı ve cereyan önlenmiş olur.

Tavandan ve yukarıdan soğutmada ise tam tersi bir etki olacaktır. Bu durumda yukarıdan veya tavandan üflenen soğuk hava , aşağıya doğru hareket edecek. Bu soğuk hava vücut ısısı ve ortamda bulunan diğer ısı kaynağı nesneler ile temas etmesi sonucu gerçekleşen ısı transferi ile yeniden ısınacağından tekrar yukarı yönlü harekete geçecektir. Konfor bölgesi olarak tabir ettiğimiz yaşam alanında gerekli serinliği hissetmek için ya daha yüksek volümde hava üflemek zorunda kalacağız. Bu durum rahatsız edici hava akımı (cereyan) oluşturacaktır. Ayrıca bu durumda soğutma kapasitesini de artırmamız gerekecektir. Bu da daha fazla enerji tüketimi anlamına gelir.

 

HAZIR  MODÜL  SİSTEM
 

Mühendislikte bir adım önde!

 

Emisyonları azaltmak için ilk önce ve doğrudan kaynaktan başlamalısınız ; yani  enerji tüketiminde!

Doğa, tek başına CO2 kirliliğini absorbe edemez. Tek bir olgun ağaç, yılda sadece 12.5 kg CO2 emebilir.  Buna göre, bir yıl içinde bir ton CO2‘yi telafi etmek için 80 yeni ağaç dikilmeksi gerekir.
Kullanımda olan proKLIMA®    projeleri ile yılda birkaç yüz ton CO2 tasarrufuna katkı sağlıyoruz!